Yaşamı

Gitara adanmış bir yaşam…
SAVAŞ ÇEKİRGE (1944 – 1998)

Savaş Çekirge, Türkiye’de gitarın bir klasik müzik çalgısı olarak yayılmasında, yerleşmesinde çok önemli rol oynayan birkaç kişiden biridir. Sanat yaşamına bir amatör müzikçi olarak başlamasına karşın bu zor çalgıda, ender rastlanır bir ustalık, deneyim ve bilgi birikimine ulaşmış, sonra da bu birikimi, hem gitar repertuvarını geliştirme, hem de gitara ilgi duyan gençleri eğitme, yüreklendirme, yetiştirme yönünde özveriyle kullanmıştır.

1944 yılında Kayseri’de doğan Savaş Çekirge, klasik gitara Ankara’da, lise yıllarında gönül verdi. O dönemde ülkemiz konservatuarlarında henüz gitar eğitimi yapılmıyordu; bu nedenle müziği ve gitar çalmayı, özel dersler alarak öğrendi. Ona müziğin kapılarını açan ve klasik gitar eğitimi veren kişi, Türkiye’ye modern gitar tekniklerini ve “Tarrega Okulu” yöntemlerini getiren Andrea Paleologo’nun ilk öğrencilerinden Mazhar Reşit Ertüzün’dü. Üniversite eğitimi için 60′lı yılların başında İstanbul’a gelen ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği eğitimi gören Çekirge, Paleologo’yla da tanışma ve çalışma olanağını buldu. Yine Üniversite yıllarında tanıştığı Nevin Çekirge’yle evlendi; bir süre sonra da tek kızları Zeynep dünyaya geldi.

Gerek Üniversite döneminde, gerekse 70′li yıllarda sürdürdüğü mühendislik meslek yaşamı sırasında gitar çalışmalarını yoğun biçimde sürdüren Çekirge, 80′li yıllardan sonra özellikle gitar eğitimi alanında etkinlik gösterdi; müzik eğitimi veren kurumlarda görev aldı, özel dersler verdi; istanbul’da İ.T.Ü. Kültür ve Sanat Birliği ve İ.T.Ü. Vakfı’nın klasik gitar kurslarını başlattı. Yaygın dostluk ilişkileri ve etkileyici kişiliğiyle çevresindeki herkese klasik gitar sevgisini aşılayan Savaş Çekirge, aralarında Ahmet Kanneci, Emre Sabuncuoğlu gibi uluslararası düzeyde isim yapmış müzikçilerin de bulunduğu çok sayıda gitarcının yetişmesine katkıda bulundu.

Sanat yaşamı boyunca ulusal bir gitar repertuvarı oluşmasına büyük çaba harcayan Çekirge, çok sayıda yapıtı gitara uyarladı; klasik gitar repertuvarının çeşitli yapıtları üstünde eleştirel uyarlama ve parmaklama çalışmaları yaptı ve bu çalışmalarının sonuçlarını, her zaman cömertçe dostlarıyla, öğrencileriyle paylaştı; uyarlama ve düzenlemelerini öğrencileri, konserlerde, resitallerde seslendirdiler; İlhan Baran’ın klavsen için yazdığı On Çocuk Parçası’ndan yaptığı uyarlama, Fransa’da CD’ye kaydedildi. Bu birikimin sonucunda bir nota yayınevinin de ilk adımlarını atan ve bu yayınevine, dostu Jorge Cardoso’nun önerisi üzerine La Tucura (Guarani kızılderilerinin dilinde “Çekirge”) adını veren Savaş Çekirge, 1992 yılında ilk olarak Cardoso’nun Suite de Los Mitai adlı yapıtının ilk uluslararası basımını yaptı. Bu nitelikli yayının ardından, erken ölümü nedeniyle sonuçlandıramadığı yeni nota basım çalışmalarına girişti.

Bu çalışmalarının yanısıra çeşitli ulusal ve uluslararası gitar etkinliklerine de katılan Çekirge, 1984 yılında, Türkiye’de düzenlenen ilk klasik gitar yarışması olan 1. İstanbul Ulusal Gitar Yarışması’nın gerçekleştirilmesine öncülük etti; bu yarışmada seçici kurul üyesi olarak da görev aldı. Daha sonra Polonya hükümetinin davetlisi olarak 1994 yılı Uluslararası Krakow Klasik Gitar Yarışması’nda jüri üyeliği görevini üstlendi; 1996′da Arjantin Kültür Bakanlığı’nın çağrılısı olarak Buenos Aires’te Festival Guitarras del Mundo ’96 (Dünya Gitarları Festivali 96) etkinliklerine katıldı. Yine 1996′da Venezuela Büyükelçiliği desteğinde Ankara’da Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nca düzenlenen Antonio Lauro Klasik Gitar Yarışması’na, Alirio Diaz, Colin Cooper gibi ünlülerle birlikte jüri üyesi seçildi. Ölümünden sonra, 1998 Ekim’inde bu yarışma, bu kez “Savaş Çekirge Anısına” düzenlendi.

Bunca çalışma, ürün ve etkinliği kısa bir yaşama sığdıran ve 1998 yılının 7 Nisan’ında, genç yaşta, en verimli döneminde aramızdan ayrılan Savaş Çekirge’nin anısı, gitarın ulusal sınırları da aşan dünyasında ve onu sevenlerin yüreklerinde her zaman yaşayacaktır. Ancak O’nu en iyi anma biçiminin, başlattığı “bayrak yarışı”nı sürdürmek ve çalışmalarını bıraktığı yerden devam ettirmek olacağı unutulmamalıdır.

Samih RIFAT – İstanbul,1999